16 Mayıs 2007 Çarşamba

Gökçen ve Elif'le buluşma

Uzun bir aradan sonra dün akşam eski işyerimden iki arkadaşımla, Elif ve Gökçen'le görüştüm. Taksim'de yemek yedik. Taksim'e gitmeyeli de epeyce zaman olmustu. Gerçi eski günlerimi hatırlayınca buna "Taksim'e gitmek" demek biraz haksızlık oluyor, yalnızca yemek yedik, içki içmedik, bara gitmedik, müzik dinlemedik, dans etmedik, gecenin üçünde yalnız eve dönmedik. Sohbet ettik. Kızların anlatacak çok hikayesi birikmiş.

İş yerindeki psikopatlardan, ya da hadi biraz yumuşatayım, "karşılaştıkları dengesiz davranışlardan" bahsettiler. Proje yöneticimiz (eski proje yöneticim) gerilimi yönetmede son derece başarısız. Bir tartışma olduğunda yaptığı tek şey iki insan arasındaki arayüzü kaldırmak, tartışanlar birarada çalışmama lüksüne sahipler. Aslında bu çalışanlar için çok kolay bir yöntem, yöneten için de öyle. Ama gidip dengesiz davrandığından şikayet edilen adama lisan-ı münasiple olanı biteni, olması gerekeni anlatan kimse yok. Herkes problem yokmuş gibi davranıyor, arasında gerilim olan insanlar da birbirlerine selam bile vermemeye devam ediyorlar. Ben de bu yüzden oradan ayrılmıştım zaten, gerilim yüzünden, ve bu gerilimin bana karşı saldırganlığa dönüşmesine kimse engel olmadığı için... Benimki klasik bir mobing hikayesiydi.

Gittiğimiz mekanın adı 'Tramvay'dı. İstiklal Caddesi üzerinde, Galatasaray'dan Tünel'e giderken sağda kalıyor. Kafe-lokanta tarzında bir yer. Cadde üzerindeki tüm yerler gibi müşteri sıkıntısı yok ve bu yüzden çok kaliteli değil. Ayrıntıları ayrı bir metinde yazacağım.

Hiç yorum yok: